Epilepsi Neden Olur ve Tedavisi
Sara hastalığı olarak ta bilinen epilepsi beyindeki sinir hücrelerinden kaynaklanan, kısa bir süre devam eden nörolojik bir rahatsızlıktır. Hastalıkta beklenmedik nöbetlerin meydana gelmesi beyinde elektrik sinyallerinin normalden farklı yayılmasından kaynaklanmaktadır. Hastalığın nöbetleri farklı çeşitte olur. Bazı nöbetlerde bayılma ve titreme varken, bazı nöbetlerin geldiğini hastanın kendisi dahi hissetmez. Bu durumda teşhisin yapılmasını güçleştirir.
Epilepsi nöbetleri nöbetlerin çeşidine göre birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilmektedir. Beyinde bulunan hücrelerin normal çalışmasını engelleyen hemen her şey sara hastalığına yol açabilmektedir. Örnek olarak; kafaya alınan darbeler, kalıtsal etkenler, doğuştan getirilen bozuklukları sayabiliriz. Tedavinin amacı daha çok hastalık yüzünde oluşan nöbetleri ilaçlar ile kontrol altına almaktır. Bu hastalık tamamen iyileşmez, iyileşme sadece bazı türlerinde mümkündür. Belli bir nedeni olan diğer epilepsi hastalığı ömür boyu devam eder ve düzenli olarak ilaç kullanmayı gerektir.
Epilepsi Belirtileri
Hastalığın 30’a yakın çeşidi ve 100’den fazlada belirtisi bulunmaktadır. Biz sadece en yaygın olan belirtiler üzerinde size bilgi vereceğiz.
Genel Oluşan Nöbetler
Genele yayılan sara nöbetleri beynin tüm bölümlerinde etkili olur. Nöbet geldiği zaman hasta çığlık atabilir ya da değişik bir ses çıkarabilmektedir. Nöbetin süresi birkaç saniye ile 1 dakika arasında değişir. Kişi bir süre kaskatı kesilir ve daha sonra bacaklarında ve kollarında tekrarlayan hareketler ortaya çıkabilir. Bu tür nöbetlerde kişinin gözleri çoğunluk olarak açıktır. Nöbet oluştuğu zaman kişi kısa bir süre nefes alamayabilir. Bu durum kişinin o an yüzünün mavi / mor renk almasına neden olabilir. Bu olayı derin ve sesli nefesler takip eder. Nöbetten sonra kişinin bilinci aşama aşama yerine gelir. Kişinin tam olarak kendisine gelebilmesi için dakikalar hatta saatler geçmesi gerekebilir. Nöbet sırasında kişinin idrar kaçırması sık görülen bir durumdur.
Beynin tüm bölümlerini etkileyen ve genele yayılan bu nöbet çeşidinin 6 şekli bulunmaktadır.
Yokluk Nöbetleri: Yokluk nöbetlerinin diğer bir ismi “Petit Mal “ olarak bilinir. Bu nöbette görülen en belirgin özellik kişinin sabit bakışları ve hafif vücut hareketlerinin olmasıdır. Nöbet sırasında kişide kısa bir süreliğine farkındalık kaybı yaşanır.
Tonik Nöbetler: Bu nöbet çeşidinde kaslar sertleşir. Sertleşme genellikle sırt, kol ve bacak kaslarını etkileyerek nöbet sırasında hastanın düşmesine neden olabilir.
Klonik Nöbetler: Bu nöbetler sırasında kişide ritmik olarak kas seğirmeleri ortaya çıkar. Kas seğirmeleri daha çok yüz, boyun ve kolda yaygındır.
Miyoklonik Nöbetler: Kişinin kol ve bacaklarında birden kas seğirmeleri ortaya çıkar.
Atonik Nöbetler: Damla nöbeti olarak ta bilinen bu nöbetlerde kişinin kas kontrolü kaybolur. Bundan dolayı hasta nöbet sırasında aniden ya yere düşer ya da çöker.
Tonik-Klonik Nöbetler: Diğer bir adı “Gran Mal “dır. Nöbet sırasında hastanın bilinci gider, vücudu katılaşır ve kişi sallanır. Nöbetler sırasında hasta dilini ısırabilir. İdrar kaçırma görülebilir.
Fokal Nöbetler
Bu tür nöbetler beynin sadece bir bölümünü etkilemektedir. Belirtiler beynin etkilenen bölümüne göre değişiklik gösterir. Örnek vermek gerekirse; nöbet beynin, sol elini kontrol ettiği bölüm etkilendiyse o zaman sol elde kas seğirmesi ya da tekrarlayan hareketler görülecektir. Zihin karışıklığı yaşanabilir. Bu karışıklık kompleks kısmi nöbettir. Fokal nöbetler iki türe ayrılır.
Basit Fokal Nöbetler: Nöbet sırasında hastanın bilinci yerindedir. Yalnız sesleri, kokuları, eşyaları ya da kişileri algılamada farklılık olabilir. Vücudun belli bazı bölümlerinde özellikle kol ve bacaklarda kas seğirmeleri meydana gelir. Basit yaşanan nöbetler sırasında kişide ışık patlamaları, karıncalanma ve baş dönmesi gibi belirtiler görülebilir.
Bilinçsel Bozulma Nöbetleri: Bu nöbetler sırasında kişinin farkındalık ve bilinci etkilendiği için bir süre bilinç ortadan kalkar. Bu tür nöbetlerde hastanın ellerini ovuşturma, yutkunma ya da daire çizerek gezinme gibi amaçsız hareketleri sık bir şekilde görülür.
Status Epileptikus
Bu tür sara nöbetleri 30 dakikadan daha fazla sürmektedir. 1 ya da birden fazla nöbetlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir nöbet olan status epileptikusta kişi kendine gelemez ve nöbetler birbirini takip ederek uzun bir süre devam edebilir. Hastanın nöbeti 5 dakikadır devam ediyorsa bu durumda ambulansa haber vermelidir.
Epilepsinin Sebepleri
Hastaların yarısında beyinde bulunan sinir hücreleri arasındaki iletişimin neden bozulduğu hakkında bir bilgi yoktur. Geri kalan yarısı için bazı nedenleri sıralayabiliriz. Genetik özellikler bu hastalığın oluşmasında etken bir rol oynuyor diyebiliriz. Yapılan araştırmalarda aşağı yukarı 500 tane genin bu hastalıkla ilişkisi olduğu bulunmuştur. Kaza ya da bazı sebeplerden dolayı başa alınan darbeler hastalığa neden olabilir. Beyinde oluşan felç ve beyin tümörü gibi ciddi hastalıklar sara hastalığına sebep gösterilebilir. 35 yaşın üzerindeki yetişkinlerde ortaya çıkan sararın ilk nedeni felçtir. Bulaşıcı hastalıklardan menenjit ve AIDS hastalıkları da bu hastalığın sebepleri arasında sayılmaktadır. Hamilelik sırasında annenin yetersiz beslenmesi, herhangi bir hastalık yaşaması ya da bebeğin yeterli oksijen alamaması da hastalığın oluşmasında etken bir rol oynamaktadır. Hastalık, gelişimde meydana gelen bazı bozukluklardan da ortaya çıkabilmektedir.
Epilepsiyi Tetikleyici Faktörler
Sarası olan kişiler bazı sebeplerden dolayı hastalığı tetikleyen nöbetler yaşabilmektedir. Bu tetikleyiciler arasında; uykunun yetersiz alınması, stres, düzgün beslenememe, kan şekerinin düşüklüğü, alınan bazı ilaçlar, alkol içmek, madde bağımlılığı, ateşli bazı hastalıklar, flaş ya da yanıp sönen ışıkları sayabiliriz.
Epilepsi tedavisi
Tedavide kişinin yaşadığı epilepsi türünün bilinmesi oldukça yardımcı olacaktır. Tedavide doktorların tercih ettikleri genellikle anti-epileptik ilaçların kullanımıdır. Bu ilaçlar sayesinde sara hastalarının büyük bir çoğunluğunda nöbetler kontrol edilebilmektedir. Bazı hastalarda cerrahi operasyon düşünülebilir. İşlem sırasında beyinde saranın gerçekleştiği bölüm alınır. Böylelikle beynin diğer fonksiyonlarında herhangi bir hasar oluşması engellenir.