Estetik ameliyatlar içerisinde en çok tercih edilen ameliyatlardan bir tanesi de burun estetiğidir. Burun ameliyatlarının bir hayli rağbet görmesinin ana sebeplerinden bir tanesi burnun yüzün tam ortasında konumlandırılmış olması ile en dikkat çeken bölge olmasıdır. Başarılı sonuç veren bir burun estetiği ameliyatını takiben kişinin yüzündeki tüm ifade değişebilmektedir.
Güzel bir burun için göz önünde bulundurulması gereken kriterler nelerdir ?
Son yıllarda burun estetiği ameliyatı için doktorlara başvuran hastaların beklentilerini sunarken en sık kullandığı cümle; ” Yüzüme bakıldığı zaman burnumun ameliyat edildiğinin anlaşılmasını istemiyorum. Mümkün olduğunca doğal görünen ve yüzümün karakteristik özelliklerine de yakışan bir burun yapmanız beklentisindeyim”, günümüzden 20 ya da 30 yıl önce ucu kalkık ve oldukça ince olan “Fransız Burnu” isteği söz konusu idi. Zaman geçtikçe hastalar da yüzlerinin karakteristik özelliklerine en iyi uyum gösterebilecek ve mümkün olduğunca ön plana çıkmayacak bir burun yapılmasını istemektedir. Antik çağlar döneminden itibaren, özelliklede Rönesans Döneminde yaşamış olan ressam ve heykeltraşlar, eserlerinde burun ve yüz hatlarını mümkün olduğunca belirgin göstermeye çalışılmışlardır. Yaşamının her döneminde sanattan ve sanatçıdan etkilenen insanoğlu her ne kadar bu yanılgaya düşmüş olsa da ideal yüz hatları ve burun ölçülerinin bu eserler ile bir bağlantısı bulunmamaktadır, insanlara tek bir ideal burun yapısı empoze etmek oldukça yanlış olacaktır buna rağmen yine de estetik cerrahide burun ölçüsüne ait ideali belirleyen spesifik parametreler tanımlanmış durumdadır.
Güzel bir burun parametresi ise şöyle tarif edilebilir ; kişinin yüzünün geri kalanı ile uyumluluk gösteren, kişilik özelliklerini yansıtabilen, ailesel ve ırksal karakterini kaybetmemiş olan, yüzün ortasında olmasına karşın ön plana çıkmayan ve son derece doğal duran bir burundur. Ameliyattan sonra, kişinin yüzüne bakıldığı anda burnu değil gözleri dikkat çekiyorsa, o estetik ameliyat için başarılı geçmiş denilebilir. Kişinin yüzü ile uyum göstermeyen bir burun, çok güzel yapılmış dahi olsa, yüze sonradan yapıştırılmış sentetik bir burun gibi durur. Tüm estetik cerrahi girişimlerinde olduğu gibi, rinoplastide de amaç, ameliyat edilmiş görünümüne yol açmamak ve en doğal sonucu elde etmek olmalıdır.
Burun estetiği operasyonunda (rinoplasti) hastaya ne tür bir operasyon uygulanmaktadır?
Rinoplasti (burun estetik operasyonu) , burnun dış görünümünü düzeltici cerrahi bir işlem olarak tanımlanabilir. Sadece estetik amaçla olabileceği gibi, doğumsal ya da doğum sonrası travma (darbe) ya da solunum problemlerini düzeltmek amacı ile de yapılabilir. Bunun dışında ise yapılan cerrahi işlemler sonucu ortaya çıkmış olan şekildeki bozukluklar da burun estetiği cerrahisinin ilgilendiği alanlardan bir tanesi olmaktadır. Düzeltme işlemi uygulanırken burun yapısındaki kemik ve kıkırdak iskeletleri küçültülür ve uygun şekillendirme yapılır. Düzelmenin derecesi kişiden kişiye değişmek ile beraber ; düzelmenin kalitesi burun derisinin niteliği ve altındaki iskeletin yapı ve boyutlarıyla yakından ilişkili olmaktadır. Burun yapısını küçültmenin yanında büyütmek de bir opsiyon olarak sunulmaktadır. Burun ucu ve sırtının şeklinin değiştirilmesi, burun sırtındaki kamburun yok edilmesi, burnun yanlara eğriliklerinin düzeltilmesi, burun deliklerinin daraltılması, burun uzunluğunun arttırılması ya da azaltılması, burun ile üst dudak ve burun ile alın arasındaki açının değiştirilmesi de estetik burun ameliyatları ile mümkün hale gelmektedir.
Solunum problemi olan hastaya burun estetiği yapılması bir sorun arz etmekte midir ?
Sorunun cevabı solunum probleminin kaynağına bağlı olarak değişebilse de, solunum problemi eğer burnun içerisimdeki yapıların anatomik bozukluğuna bağlı ise, eş zamanlı olarak gerek solunumu bozan anatomik yapıları gerekse de burnun dış görünümünü düzeltmek en uygunu olacaktır. Burunda, özellikle de burnun orta bölmesi olan ve septum bölgesi olarak adlandırılan bölümdeki eğriliği düzeltirken ise elde edilen kıkırdak, burunun dış görünümünü düzeltirken kullanılabilir. Ancak burnun iç ve dış anatomisi incelendiğinde, birbirlerine yapısal olarak çok bağımlı olduğu görülecektir. Birini düzeltirken diğerinin şekli ve sağlığı riske girebilir; burnun iç ve dış düzeltmelerinin aynı anda yapılması en uygunu olacaktır. Bu şekilde hastanın hem havayolu açılacak hem de solunumu düzeltilecektir.
Burun estetiği için en uygun hasta kategorisine kimler girmektedir?
Hasta doktora başvurduktan sonra ilk muayene sürecinde hastanın aynada kendisine bakması ve neyin düzeltilmesini istediği ve operasyondan beklentisi sorulabilir. Bu plastik cerrahın hastanın beklentilerini anlayabilmesi ve hastanın beklentilerinin gerçekçi olup olmadığını değerlendirebilmesi açısından çok önemlidir.
Hastanın rinoplasti operasyonuna uygun bir aday olduğunu gösteren bazı bulgular şu şekide özetlenebilmektedir:
1- Burnu hastanın yüzünde çok iri bir görüntüye sahipse,
2- Yan profilden hasta yüzüne bakıldığında burnun üzerinde belirgin bir kemer varsa,
3- Hastanın yüzüne önden bakıldığında burun çok geniş bir görüntüye sahipse,
4- Hastanın burun ucu düşük ya da sarkmış gibi bir görüntüye sahipse,
5- Burun ucunun görüntüsü kalın ya da genişlemiş bir görünümde ise,
6- Burun yapısındaki kanatlar basık ya da yaygın ise,
7- Burun orta hat boyunca kaymış ya da eğri görüntüye sahip ise,
8- Önceden hastanın geçirdiği bir travma ya da darbe sonucu burun asimetrik bir görüntü almışsa.
Yukarıdaki bulgular sadece belirli ameliyat nedenleri olmakla beraber, başka problemler de hastanın burun estetik operasyonu geçirmesi için bir kaynak olabilmektedir. Estetik cerrahi operasyonlarında belki de en önemli şey hastanın burnunun nasıl görünmesini istediğini net bir şekilde doktoruna iletebilmesidir. Hastanın, plastik cerrahının söylediklerini değerlendirerek, ameliyat ile burnunda yapılabilecek noktaları anlayabilmesi ve realistik bir beklentiye sahip olması da ameliyatın başarısı için büyük bir önem arz etmektedir. Ayrıca hasta yeterli fiziksel ve duygusal olgunlukta ise bu hasta doktor ilişkisini böylece de ameliyatı olumlu etkileyecektir.
Plastik cerrahlar burun yapısını nasıl değerlendirmektedir?
Plastik cerrah burun yapısını değerlendirirken, hastanın genel sağlık durumunu, geçirmiş olduğu ameliyatları sorgulamalıdır. Hastanın burnu için kullandığı ya da kullanmakta olduğu ilaçların, daha önceden geçirmiş olduğu burun travmalarının ve burnundan geçirdiği cerrahi işlemlerin bilincinde olmalıdır. Hastanın burnundan rahat nefes alıp almadığı, burun tıkanıklıklarına neden olan alerjilerini, sürekli nazal sprey kullanıp kullanmadığı bilmelidir.
Burun, burun için özel olarak üretilmiş olan bir aletle muayene edilir. Gerekirse hasta burnunun bilgisayarlı tomografisi istenip, burun içi eğrilikler not edilebilir. Hasta burnunun şekil ve yapısı, derisinin niteliği, burnun diğer yüz yapıları ile fizyolojik oranı incelenebilir. Bazı durumlarda, yüzdeki ahengi sağlamak adına çene ucunun daha öne ya da arkaya alınması için yeni bir ameliyat önerilebilir, 2 ameliyatı kabul etmeyen hasta için bu ameliyat rinoplasti ile aynı anda yapılabilir özelliktedir.
Rinoplasti operasyonunda, plastik cerrah hastanın ne istediğini bilincinde hasta da plastik cerrahın neler yapabileceğinin farkında olmalıdır. Hasta beğendiği burunların resimlerini getirebilir, hastanın fotoğrafları çekilip bilgisayar animasyonları yapılarak en uygun burun yapısı seçilebilir. Bu işlemler operasyon sonrası hasta burnunun durumları hakkında genel bilgiler verebilir yine de bu sonuçlar garanti edilemez. Bilgisayar animasyonları yapılsa da bu animasyonlar cildin, kıkırdak ve kemiklerin kişiye özel niteliklerini değerlendiremez. Rinoplatide kişisel özellikler, sonuçlar ve değerlendirmeler açısından büyük bir rol oynamaktadır, cerrahın amacı hastaya en uygun sonucu elde etmek olmalıdır.
Rinoplasti operasyonu için yaş sınırı var mıdır?
Burnun gelişmesi 18 yaşında tamamlanmaktadır, burun estetiğini yapmak için ise kişinin 18 yaşını doldurmasını beklemek en uygun durum olacaktır. Ayrıca her estetik ameliyatta olduğu gibi hastanın belli bir duygusal olgunluğa erişmiş olması ameliyatın başarı için de gereklidir buna rağmen çok ciddi bir şekil bozukluğu ya da solunum problemi bulunuyorsa 15-16 yaşlarında da estetik operasyon yapılabilir.
Burun estetiği yaptırılması için kişi sağlıklı ise üst yaş limiti bulunmamaktadır , ileri yaşa sahip hastalarda burun estetiği bazen yüz germe ya da öteki gençleştirme operasyonları ile birlikte, burundaki yaşlanmayı özellikle de burnun ucundaki düşmeyi düzeltmek için yapılabilir özelliktedir.
Rinoplasti için uygun olmayan hasta grubu kimlerdir?
Rinoplasti operasyonunda cilt çıkarılmaz, burun iskeleti adı verilen kıkırdak ve kemiklere şekil verilir. Cildin ise altında bulunan kemik ve kıkırdaklara uyacak bir elastikiyete sahip olması gerekmektedir. Cilt eğer aşırı kalın veya yağlı ise altındaki iskelet değişikliklerine kolay bir şekilde uyum gösteremez, kıkırdakların çok ince bir yapıya sahip olması da yine aynı etkiyi gösterecektir, bu tür problemlere sahip olan hastalar önceden uyarılmaktadır. Estetik operasyon yaptırmak isteyen ve ileri yaşa sahip hastaların ise yaşa bağlı olarak ciltlerinin kalınlaşıp elastikiyetini yitirdiğini ve bu sebeple de sonuçların çok da olumlu olmayacağını bilmesi hastanın doktordan beklentilerini saptayabilmek adına çok önemli olacaktır.Hastanın duygusal olarak stabil olmamasının yanında gerçekçi belirtilerinin olmaması gerek hasta doktor gerekse de ameliyat açısından sakıncalı bir durumdur. Burnunun yapısındaki şekil bozukluğunu abartan ve bu şekil bozukluğu ile günlük yaşantısını sürdüremeyecek konuma geldiğini söyleyen hastalarda “vücut dismorfik bozukluğu” denilen bir psikiyatrik bozukluk da söz konusu olabilmektedir.Bunun dışında genel sağlık sorunları bulunan, kanama ve pıhtılaşma bozuklukları olan hastalar, sahip oldukları bu sorunları düzeltmeden ameliyat olmamalıdırlar.
Rinoplastide yapılacak olan burnun şekline kim karar veriyor; hasta mı plastik cerrah mı?
Hasta burnunun şekil ve boyutları, hastanın isteklerine uygun bir şekilde, yüzünün fizyolojik yapısı da dikkate alınarak plastik cerrah tarafından belirlenmektedir.
Rinoplasti diğer estetik ameliyatlar ile birlikte uygulanabilir mi?
Rinoplasti tek başına yapılabileceği gibi göz kapağı estetiği, yüz germe estetiği, çene ucu estetiği, meme estetiği ve karın germe gibi farklı estetik operasyonlar ile birlikte de yapılabilmektedir.
Ameliyat öncesi neler yapılmalı neler yapılmamalıdır?
Rinoplasti operasyonu öncesinde yapılacak olan anestezi hazırlığı için de gereken bazı tıbbi tahliller yapılmalıdır. Genel sağlık durumu, hastanın geçmişte kullandığı ya da kullanmakta olduğu ilaçlar (kortizon, doğum kontrol ilaçları, antihipertansif, antikoagulan, diabet ilaçları, antibiyotik, yatıştırıcı ve uyku ilaçları… vb), ilaç alerjileri, burnuna kullandığı spreyler, damlalar ve diğer ilaçlar sorgulanmalıdır.Tüm ameliyatlarda olduğu gibi, rinoplastide de 3 hafta öncesinden itibaren aspirin ( Asetil Salisilik Asid) ve sigarayı kesmek gerekmektedir. Aspirin kanamayı arttırmaktadır, sigara ise dokuların dolaşımını bozmaktadır. Son 1 hafta içerisinde ise kanı sulandırabilir özellik gösterebilecek ilaç ve benzeri maddelerden uzak durmak gerekmektedir. Kullanılmaması gereken maddeler içerisinde, Apranaks, Vermidon, Volteren gibi ağrı kesiciler (Zor durumlarda ağrı kesici gerekirse ilaç olarak Minoset ve Novalgin kullanılabilir), yeşilçay, keten tohumu, domates çekirdeği gibi bitkisel ürünler, Ginseng gibi bazı multi vitaminler ve her türlü zayıflama ürünleri ameliyat öncesi dönemde yasaktır.
Nasıl bir anestezi uygulanmaktadır?
Burun estetiği operasyonunun ameliyathanede ve genel anestezi altında yapılması en uygun olacaktır. Revizyon işlemleri gerçekleştirilirken lokal anestezi ve sedasyon (damardan ilaç verilerek hafif uyku hali oluşturulması) birlikte uygulanmalıdır.
Ameliyat ortalama ne kadar sürmektedir?
Burun estetiği operasyonu 1 ile 3 saat arasında sürmektedir. Ameliyatın dikkatli bir şekilde ve sabırla yapılması gerekir böylece hasta ameliyattan en iyi sonucu alacaktır.
Plastik cerrah ameliyatı nasıl yapmaktadır?
Rinoplastide tanımlanmış ve günümüzde aktif olarak kullanılan bir çok cerrahi teknik vardır. Hastanın burnunun fizyolojik ve karakteristik özelliklerine, hastanın beklentisine ve isteklerine göre operasyon planlanmalıdır. Rinoplasti operasyonu, burun altına yapılan bir keşi sayesinde gerçekleştirilmektedir. Bazı durumlarda ise burun içi kesilerek estetik operasyon uygulanır, burun derisi kaldırılır, kıkırdak ve kemik açığa çıkarılır, derisi kaldırılan bu iskelet yapılarındaki eğrilikler düzeltilebilir, burnun sırtındaki kambur alınabilir, gerekirse kıkırdak yamaları yerleştirilebilir. Hasta burnunun ucu şekillendirilir ve inceltilir, kemikler yanlardan kırılarak burun tabanı daraltılır, aynı anda burun çatısı kapatılarak hava yollarını tıkamış olan anatomik yapılara müdahale edilir. Kıkırdak yamaları kullanılarak burun çatısına destek konulur böylece de burun iç kapağı onarılır. Geniş bir yapıya sahip olan burun kanatları daraltılabilir, burun ucu kaldırılabilir ya da uzatılabilir. Hastanın burun sırtında çukurluk var ise onarılır, burun etleri büyük ise radyofrekans kullanılarak ya de cerrahi olarak küçültülür, kesiler dikilir, burun sırt kısmına ince flasterler ve plastik alçı uygulaması yapılır.
Rinoplasti işlemi sonrasında burun tamponu kullanılmalı mıdır?
Hastanın ameliyat sonrasında bulunmuş olduğu duruma göre ince bir tampon kullanılabilmektedir. Özellikle septum bölgesine müdahale edilmiş hastalarda, burun içine ince bir silikon destek konulması tavsiye edilir.
Ameliyat ağrılı bir ameliyat mıdır?
Rinoplasti ağrılı bir ameliyat olarak görülmemelidir.
Ameliyattan sonra hastanın hastanede kalması gerekli midir?
Genellikle hastalar aynı gün içerisinde, ameliyattan çıkınca bir problem yok ise evlerine gönderilmektedir.
Ameliyat sonrası dönemde neler yaşanmaktadır?
Her ne kadar hasta ameliyat sonrası aynı burcu edilse de ameliyat sırasında kullanılan tekniğe bağlı olarak burnun sırt kısmına bir plastik alçı konulabilir; bu alçı gerek şekil vermek üzere kırılmış olan burun kemiklerini yerinde tutabilir gerekse de hasta uyurken ya da kazara olabilecek darbelerden burnu korumaktadır. Ameliyat sonrasında genel olarak burnun ucunun hemen altına üçgen şeklinde bir tampon yerleştirilir. Bu tampon burun dışarısında konumlandırılmış olup, ilk 2 gün sızan kan ve burun akıntıları ile kirlenirse sık aralıklar ile değiştirilmelidir. Burun deliklerinden ise ilk 2 gün boyunca az miktarlarda kan sızıntısının olması normal bir durum olarak görülür. Operasyon sırasında özellikle nefes almayı düzenlemeye yönelik işlemler yapılmışsa, burun içerisine ince bir tampon ya da silikon bir destekleyici konulabilir. Burun deliklerinde oluşan pıhtıların, oksijenli su emdirilmiş pamuklarla hafifçe eritilip temizlenmesi önerilebilir. İlk 2 gün şişme, morarma belirgin olabilir. Şişlik kişiden kişiye farklılık gösterebilir, genellikle gözlerin çevresinde ve yanaklarda şişlik ve morarma vardır. Bunu azaltmak için, hemen ameliyat sonrası alın ve elmacık kemikleri üzerine direkt ciltle temas etmeyecek şekilde buz tatbiki yapılır. Ayrıca ilk günlerde hasta yatakta dinlenirken, bir kaç yastık ile başının yüksekte olduğu pozisyonda yatması, şişliklerin hızla inmesi açısından gereklidir. Burun içine tampon konamasa dahi hastalar ilk günler rahat nefes alamayabilirler; burun içinde de şişlik bulunabilir ve pıhtılarla da tıkanabilir. Burun içinde haricen tuzlu su sıkılması ya da şişliği azaltıcı spreylerin kullanılması ile beraber hasta rahatlatılabilir ve burun içi hava yolu ilk hafta içinde açılır. İlk birkaç gün hastanın başını öne çok fazla eğmemesi (örneğin; yerden bir şey alınması ya da ayakkabılarını bağlaması sırasında, dizlerini bükmesi ya da başını dik tutarak hareket etmesi) ve gözlük kullanıyorsa kontakt lens kullanması istenmektedir. Ameliyat sonrası dönemde en az 15 günlük bir süre boyunca alkollü içecekler, sigara, çok sıcak yiyecek ve içecekler ve aspirin gibi ilaçların kullanmaması, ağır fiziksel aktivite yapmaması istenmektedir.
Hastalar ameliyattan sonra iki günden sonra dışarı çıkabilir, kitap okuyabilir, evde kendi ev işlerini yapabilir. Ameliyat sırasında burna tampon konuldu ise, genellikle 2 ya da 3 gün içerisinde alınır. Bazen burna konumlandırılmış olan silikon destekleyiciler, burun içerisine yapılan işlemler sebebi ile daha uzun tutulabilir (bu süre 7 güne kadar uzayabilir). Beşinci günde ise dikişleri alınıp, yedinci günde alçıları alınır. Bu süre zarfından sonra hasta işine başlayabilir. Burnunda plastik alçı var iken, banyo ile alçının ıslanmaması gereklidir. Yaklaşık 2-3 hafta içerisinde morluklar büyük oranda geçmektedir, burun zamanla normal bir görünüm alır. Bu döneme kadar hasta kapatıcı makyaj tekniklerini kullanarak bu morlukları gizleyebilir. Ameliyat sonrası ilk haftalar süresince buruna gelebilecek direkt travmalardan (Kucakta bir küçük çocuğu taşınması, kilosu fazla bir hayvan ile oynanması, çok kalabalık yerlerde dolaşılması, ışıkları yakmadan gece kalkılması vb…) kaçınmak gereklidir. İlk 1 ay boyunca ise yaka kısmı dar elbise giyilmemesi, ağır çerçeveli gözlük takılmaması, direkt güneş ışınlarına ya da sauna gibi aşırı sıcağa maruz kalınmaması istenmektedir.
Üç aylık süre zarfının sonunda ise şişlikler büyük oranda geçmektedir ancak burnun şeklini alması 1 yılı bulur. Hasta 3-4 hafta yüzüne darbe gelecek he türlü spordan kaçınmalı, 3 ay boyunca ise güneşten kendisini korumalıdır. Güneşli ortamda dışarıya çıkarken, “faktör 50+ güneş koruyucu” kullanması uygun bir tercih olacaktır.
Burun estetiği operasyonun ne tür risk ve komplikasyonları vardır?
Rinoplasti, plastik cerrahinin en zor ve karmaşık operasyonlarından birisi olmakla beraber burnun şekillendirilmesinde deneyimli bir plastik cerrah tarafından yapılırsa komplikasyon oranı en aza indirgenir. Rinoplastinin kendisine ait ağır bir komplikasyonu bulunmamaktadır. Kanama, enfeksiyon, hematom, dikiş açılması, küçük deri kayıpları ve alerjik reaksiyonlar gibi çok büyük olmayan komplikasyonlar görülmesi normal olarak karşılanmaktadır. Ameliyat sonrası erken dönemde en sık karşılaşılan sorunlar ise kanamalardır ve kanama miktarı çok fazla olursa burnun iç kısmına tampon konulmasını gerekebilir. Ancak ilk 2 gün burun deliklerinden hafif kan sızıntısı olması komplikasyon değik gayet doğal bir durumdur. Burnun uc kısmına konulan tamponun ilk gün kanama miktarına bağlı olarak 30 ya da 60 dakikada bir değiştirilmesi gerekmektedir. Ameliyat olan hastada vasomotor rinit ya da alerjik rinit bulunuyorsa, rinoplasti hastanın yakınmalarını olumlu ya da olumsuz yönde etkilemez.
Rinoplasti teknik olarak ne kadar iyi uygulanırsa uygulansın, ameliyat sonrasında gelişen yaranın kapanması süresince kişisel iyileşme farklılıklarına bağlı olarak sorunlar ortaya çıkabilir. Rinoplasti ameliyatları sonrasındaki süreçte geç döneme yayılan hafif burun ucu asimetrilerinden burnun tamamen çökmesine kadar değişen çok çeşitli komplikasyonlar yaşanabilmektedir. Bu komplikasyonlar dışında hastalar burnun aşırı oyulması, çok kaldırılması, çok kısaltılması, burun ucunun mandalla sıkılmış gibi çok sivrileştirilmesi, nefes alamama gibi sorunlarla da sık sık karşılaşabilirler. Bunları en aza indirmek için doğru hekim seçilmeli ya da seçilen hekime isteklerin ve beklentilerin iyi ifade edilmesi çok büyük önem arz etmektedir.
Burnun şeklini yeniden kazanması ne kadar sürmektedir?
Ameliyat sonrası dönemde üçüncü ayda şişliklerin %80’i geçmektedir, burnun şeklini alması ise 1 yılı bulur. Burun ucunun şişkinliğinin geçmesi ve şekline kavuşması, burun sırtının iyileşmesi ile kıyaslandığında daha geç dönemde gerçekleşmektedir.
Ameliyat sonrası ortaya çıkan sonuçlar kalıcı mıdır?
Operasyon sonuçları kalıcıdır, burun hiç bir zaman eski şekline dönememektedir, ancak tüm vücutta görülen yaşlanma bulgularının burun yapısında da görülmesi oldukça normal bir durumdur ; burun ucu düşebilir, derisi kalınlaşabilir ve kıkırdakları büyüyebilir.
Ameliyat sonrası dönemde burun düşebilir ya da çökebilir mi?
Ameliyat sonrası dönemde burun çatısını tutan destek dokular korunmamış ya da burun ucu güçlendirilmemiş ise, şişliklerin geçmesi üzerine böyle bir durum ile karşılaşılabilir. Doğru yapılmış bir rinoplastide ve uzman doktorların referansında bu tür problemlerle karşılaşılmaz.
Ameliyat edilen burun ikinci kez ameliyat edilebilir mi?
Burun yapısı gereğince arka arkaya defalarca ameliyat edilebilir özellik göstermektedir buna rağmen her ameliyatta başarı oranı düşer ve komplikasyon görülme olasılığı artar. Bu nedenle tek ameliyat sonrası sonuç alınması ve ameliyatın özenli ve tecrübeli ellerde yapılması burun sağlığı açısından en doğru yol olarak gözükmektedir.
Erkek ve kadınlarda ulaşılması istenen estetik hedefler farklı mıdır?
Kadın ve erkeğin yüzlerinin fizyolojik yapılarının farklı olması dolayısı ile burunları da farklı olmaktadır. Kadınlarda, yüz şekline uyumlu olması koşulu ile daha ince, düz ya da hafif kavisli inebilen, biraz kalkık burunlar elde edilmeye çalışılmaktadır. Erkek burunlarının ise fazla küçültülmemesi gerekmektedir, erkek hastalara yapılacak ameliyatlarda karşılaşılabilecek en kötü hata burnun dolayısı ile de yüzün feminizasyonu yani kadınsılaşmasıdır. Erkeklerde burunların düz inmesi, hatta gerekir ise hafif kemerli olması, kalkık olmaması, burun ucunun çok inceltilmemesi gerekmektedir.
Burun eğriliği ameliyatı ile burun estetik ameliyatı aynı anda yapılabilir özellikte midir?
Operasyonu geçirecek hastadaki solunum problemleri eğer burun içerisindeki yapıların eğriliklerine bağlı ise, aynı anda hem solunumu bozan anatomik yapılar ve hem de burnun dış görüntüsünü düzeltmek en uygun yol olacaktır. Burunda, özellikle burnun orta bölmesi olan septumda bulunan eğriliği düzeltirken elde edilen kıkırdak, burnun dış görünümünü düzeltmek için kullanılabilir. Ayrıca burnun iç ve dış anatomisi birbirine çok bağımlı olduğundan birini düzeltirken diğeri riske girebilir; burnun iç ve dış düzeltmelerinin aynı anda yapılması en uygun olanıdır. Böylece hastanın hem hava yolu açılırken solunumu da düzeltilmiş olur.
Burun estetiği sırasında başka yerden kıkırdak ya da kemik alınması gerekli midir?
Ameliyat süresince kullanılmak üzere kıkırdak gereksinimi olabilmektedir. Hasta daha önceki dönemlerde burnundan ameliyat olmamış ise burun duvarının alt kısımlarından kıkırdak alınabilir. Burun ucu kıkırdakları şekillendirilecek ise burun yapısındaki fazlalıklardan yararlanılabilir. Daha önce burnun iç kısmından kıkırdak alındıysa, şekil bozukluğu yaratmadan kulak sayvanı ya da kaburga yapısından kıkırdak alınabilir, yine kaburga yapısından kemik de alınabilmektedir.
Açık rinoplasti ne anlama gelmektedir?
Açık rinoplasti operasyonunda Kolumella denilen her iki burun deliğinin arasında bulunan dokunun en ince yerinden bir kesi yapılır, burun derisi tamamen kaldırılarak, burnun tüm anatomisi ortaya çıkarılır. Özellikle burnun uc kısmına yapılacak işlemlerde daha kesin bir görüş ve müdahale olanağı sağlanmaktadır. Günümüzde daha sık uygulanan bir yöntem olmak ile beraber burnun ucundaki çok küçük bir boyutta olan iz ise altta kalır ve hiç bir zaman göze çarpmaz.
Kapalı rinoplasti ne anlama gelmektedir?
Kapalı rinoplasti operasyonunda ise burun içinden yapılan kesilerden yapılan bir ameliyat gerçekleştirilir. Anatomik yapılar her zaman cildin altındadır ve direkt görülemezler, teknik anlamda ise bazı zorlukları bulunmaktadır.
Ameliyat sonrasında iz kalır mı?
Ameliyat süresince genellikle “kolumella” denilen her iki burun deliğinin arasındaki dokunun en ince yerinden kesi yapılır. Yapılan bu kesi burnun alt kısmında ve çok kısadır, izi ise göze çarpmamaktadır. Ameliyat boyunca burun kanatlarını daraltmak gerekiyor ise, kanatların en alt noktasından kıvrım içine kesiler yapılır ve yine bu kesilerin de izleri görülmez.
Burun estetiğinin cerrahi dışı alternatif yöntemleri bulunmakta mıdır?
Burun estetiğine alternatif olarak sınırlı bir grup hastada dolgu maddeleri, botoks ya da dikiş ile asma gibi yöntemler uygulanabilir ancak sonuçları garanti olmamakla beraber kısa sürelidir.