Ayşe Kılıç ile Tesettür Giyim ve Tasarım Hakkında Röportaj
stil-vagonu.com size sadece moda dünyasına ait gelişmelerden bahsetmek yerine sizleri tesettürlü ve başarılı olan farklı sektörlerde olan kişilerle buluşturmayı da planlıyor. Bu kapsamdaki ilk röportajımız Berlin’de yaşayan tasarımcı, modacı Ayşe Kılıç’la oldu. Biz kendisini daha yakından tanıdık, siz de tanıyın istedik.
İşte Ayşe Kılıç röportajı, merak ettikleriniz,
– Öncelikle kendinizden bize kısaca bahsedebilir misiniz?
Adım Ayşe Kılıç, 27 yaşındayım. 1990 yılında ailem ile birlikte Almanya’ya geldim ve burada büyüdüm. 2011 yılında evlendim. Modacı olmaya küçük yaşlarda karar verdim. Modaya ilgim çoktu. Tesettür alanında tasarım eksikliği olduğunu düşünerek bu dalda bir Şeyler yapmak istiyorum.
– Nerede ve kaç yılında doğdunuz?
1985 yılında, Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde doğdum.
-Aldığınız eğitimler nelerdir? Bu eğitimlerin size ne gibi katkıları oldu, bugünlere gelmenize gerçekten yararı olduğunu düşünüyor musunuz?
Liseden sonra 4 yıl terzi mesleğini tamamladım, bizim sistemimiz sizinkinden biraz farklı. Meslekten sonra Biefeld Fakültesinde 3,5 yıl moda tasarım bölümünü okudum. Dediğim gibi küçük yaşlardan beri çizime çok meraklıyımdır. Çizim yapmayı çok sevdiğimden ileride çizim ile ilgili bir mesleğim olmasına dair isteğim olduğunu düşündüm, ta o yaşlarda.
Zamanla moda tasarıma olan ilgim arttı bu nedenle moda tasarım okudum, terziliği de fakülteye başlamadan terzilik eğitimi almak yararlı olur diye düşündüğümden yaptım.
-Tasarıma olan ilginiz nasıl başladı? Ailenizin desteği oldu mu? Büyük ihtimalle çalışmalarınızla gurur duyuyorlardır.
Küçük yaşlardan olan ilgim zamanla arttı, böylece modacı olmaya karar verdim.
Elbette ki ailemden destek gördüm, beni her yönden motive ettiler, desteklediler ve çalışmalarımdan da gurur duydular ve duyuyorlar. Şimdi ise eşimden de büyük bir destek almaktayım ve bunun için çok mutluyum.
-Tasarımlarınız gerçekten çok hoş, çok beğenerek takip ediyorum. Kıyafet tasarımlarınızın olduğunu da biliyorum. Tasarımlarda bir alana yönelmek gibi planınız var mı? Daha çok shopping bag ve telefon kılıflarınız konuşuluyor beğeniliyor. Ama bundan sonra sadece kıyafet tasarlayacağım diyebiliyor musunuz?
Teşekkür ederim. Shopping bag ve telefon kılıfı fikirleri tesadüfen oluştu. Hep söylüyorum, çizmeyi sevdiğimden bununla ilgili de bir şeyler yapmak istedim, mesela bunları moda ile birleştirmek. Fakültede çizim dersinde ağırlıklı olarak moda illüstrasyonu eğitimi aldım. Bu fikirlerde henüz üniversitede okurken oluştu. Fakat derslerden ve tezimi hazırlamaktan vakit bulamadım. Bu yıl Şubat ayında mezun olduktan sonra çanta fikrimi gerçekleştirmeye başladım.
Ama asıl hayalim moda! Bu nedenle sadece kıyafet ya da ürün tasarlayacağımı söyleyemem. Modanın yanı sıra illüstrasyon çalışmalarıma da devam etmek istiyorum. Farklı ürünlerde sunmak istiyorum.
– Modaya mesleki olmasından farklı olarak kişisel yaklaşımınız nasıl? Modayı kendinizi bir ifade biçimi olarak görüyor musunuz?
Bence moda kendine yakışanı giyinmektir, bir nevi sözcükler olmadan kendini ifade edebilmektir
Moda benim için bir tutku ancak ilk etapta sadece zevk olarak görmüyorum. Önemli olan tasarladıklarımın, modanın taşınabilir bir şekilde insanlara sunulabilmesidir. Ben bunu yapmaya çalışıyorum.
-Şu ana kadar yaptıklarınızdan memnun musunuz? Yoksa kendinizi değerlendirirken daha yolun çok başındayım, yapmak istediklerime daha hiç ulaşamadım mı diyorsunuz?
Evet, daha yolun başında olduğumu söyleyebilirim. Benim hedeflerim var ve bu hedeflerime yavaş yavaş yaklaştığımı düşünüyorum. Şu ana dek çok şükür memnunum.
– Nelerden ilham alıyorsunuz?
Belirli bir ilham kaynağım yok, ilhamı her şeyden alabiliyorum. Genelde dergileri çok karıştırırım ve daha sonra fikirler kendiliğinden oluşuyor. Modanın dışında herhangi bir şey de olabilir. Mesela bir eşya ya da bir bitki olabilir. Zaten m dediğimiz şey de böyle oluşuyor, hayattan yaşamdan ilham alıyoruz hep. İlham kaynağının sınırı yok.
– Beğendiğiniz çalışmalarını hayranlıkla takip ettiğiniz tasarımcılar var mı? Sizi çeken noktaları neler oluyor?
Özel biri yok, ama beğendiğim pek çok tasarımcı var.. Chanel, Balanciaga veya Valentino gibi markaları çok beğeniyorum. Ayrıca Türk tasarımcılardan Dilek Hanif, Tanju Babacan ve Hakan Yıldırım’ın tasarımlarını da çok beğenerek takip ediyorum.
– Kendiniz de blog yazıyorsunuz, Blog yazmakla ilgili düşünceleriniz nelerdir? Blog yazmak işlerinizin daha çok tanınmasına vesile oldu mu? Blog okumaya vaktiniz oldu mu? Takip ettiğiniz türk bloggerlar, tesettürlü bloggerlar var mı?
Blog sayfama üniversite zamanımda başladım. Bir çok blog takip ettikten sonra, kendimde bir blog açmaya karar verdim. Maalesef son zamanlarda pek vakit bulamadığım için epeydir yeni bir blog yazısı hazırlayamadım.
Şunu söyleyebilirim, blog yolu ile tanınmak çok büyük bir ihtimal. Sadece blog yazarlari degil, blog takip edenler veya tesadüfen blog sayfasına rast gelenler oluyor, ve bu şekilde sizin varlığınızdan haberdar oluyorlar. Beni de bir çok kisi blog yolu ile tanıdı ve irtibata geçti Takip ettiğim bir çok blog var, mesela Hana Tajima’nin ´stylecovered´ adli blogunu, `Çatı Katı İlkay ´ ya da ´Fashion By Siu´ bloglarını çok beğenerek takip ediyorum.
– Ala dergiye tasarladığınız bir gelinlik modeli var ve derginin illüstrasyonlarını da yaptığınız biliniyor. Bunların hangisi size daha çok keyif veriyor? Çizim yapmak mı yoksa direk ürün ortaya çıkarmak mı?
Açıkçası ikisi de İllüstrasyonları da severek yapıyorum ve elbette ki hedefimin moda olduğu için gelinliği de büyük bir zevkle hazırladım. Mezun olduktan sonra okulun haricinde bir kıyafet tasarlayıp hazırlamış oldum.Bunu yaparken de büyük keyif aldım.
– Türk tesettür giyimini , yapılan çalışmaları nasıl buluyorsunuz?
Türkiye’deki tesettür giyimi aslında güzel buluyorum fakat çok klasik. Kendi tarzım olmadığından olsa gerek. Türkiye’de yıllardır özellikle tesettürde aynı giyim tarzı devam ediyor. Son zamanlarda belli başlı bir kaç yeni tarz olsa da hala klasik modeller devam ediyor. Bir değişiklik göremiyorum maalesef.
-Bir tesettürlü olarak, çalışmalarınızı duyurmakta yaşadığınız zorluklar oldu mu hiç? Biliyorsunuz tesettür hala bir ön yargı sebebi oluyor? Size engel oldu mu? Türkiye’de tesettürlü olarak yaşamak mı daha zor Almanya’da yaşamak mı daha zor?
Daha önce belirttiğim gibi, henüz tam olarak planladığım projeme başlamadığımdan, çalışmalarımı duyurmak için bir yöntem uygulamadım. Şu an sadece Facebook’ta bir sayfam var ve insanların ilgisini zamanla çeken bu oldu. Bu tabii ki beni çok mutlu ediyor.
Genel olarak bahsettiğiniz gibi bir engelle karşılaşmadım, tesettürle ilgili de herhangi bir sorun yaşamadım. Almanlar dahil insanların tepkileri hep olumluydu. Tabii ki sorun yaşayan arkadaşlarım ve tanıdıklarım oldu. Sanırım bu yaşanılan şehirle de alakalı. Yalnız benim şu an yaşadığım şehirde bu konu ile ilgili pek bir sorun yaşandığı
nı duymadım.
Türkiye’de daha zor ya da kolay mı bilemiyorum. Bugüne kadar Türkiye’de sadece tatillerimi geçirebildim ve hiç bir sorun yaşamadım. Tabii ki duyduklarım oldu, okuyabilmek için perukla okula giriş yapan akrabal
arım gibi…Almanya’da okullarda ya da üniversitelerde bir sorun yaşanmıyor. Fakat iş hayatına atılmak istendiğinde engeller ile karşılaşılabiliyor.
-Online alışveriş sitelerini takip ediyor musunuz? Tesettürlü hanımlar için de artık özel çalışmalar yapılıyor. Takip ettikleriniz var mı? Beğendikleriniz hangileridir?
Evet, büyük ilgiyle Arap tasarımcı Rabia Z. veya Hana Tajimayı takip ediyorum. Bunun yanı sıra Gönül Kolat ve Kuaybe Gider gibi yeni tasarımcıları takip ediyorum. Online alışveriş siteleri de çoğaldı, denk gelenlere bakıyorum ama Almaya’da olduğum için pek sipariş veremiyorum. Türkiye’ye geldiğimde uğradığım mağazalar da var.
-Tasarıma gönül verenler için önerileriniz var mı?
Moda tasarım neredeyse her genç kızın ilgisini çeken bir bölümdür, zevk veren bir meslektir. Öncelikle iyi düşünmelerini tavsiye ederim. İleriyi düşünerek, gerçekten bu yeteneğe sahip olduklarından emin olunarak karar verilmeli. Bu meslek sadece enteresan bulunduğu için yapılmamalı. Moda basit bir konu gibi görünse de öyle değil. Sadece çizim yapmak da değil. Baştan hedefleri olmalı insanın.
Ayrıca moda tasarımı okumak isteyenlere öncelikli tavsiyem terziliği öğrenmeleri. Dikişe hakim olmak tasarlananları gerçekleştirmede kolaylık sağlar, hayal gücüne destek olur diye düşünüyorum.